Karaman, paylaşımında Ümit Özdağ’ın tek suçunun Türkiye Cumhuriyeti’ne, bayrağa ve Türk milletine olan sevgisi olduğunu ifade ederek, "Ne yaparsanız yapın, ülkemizin geleceği için verdiği mücadeleyi engelleyemeyeceksiniz" dedi. Türk milletinin hukuksuzluklara karşı sessiz kalmayacağını belirten Karaman, "Gücümüz yettiğince mücadele etmeye devam edeceğiz. Zafer Partililer kanımızın son damlasına kadar bu haklı mücadeleyi sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

“HUKUK HERKES İÇİN GEÇERLİ OLMALIDIR”

Açıklamasında, adalet sisteminde çifte standart uygulandığını savunan Karaman, özellikle muhalif siyasetçilere yönelik ayrımcılığı eleştirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yapılan suçlamaların ardından görevden alınmasını, ancak yargı sürecinin işletilmemesini örnek gösteren Karaman, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuki süreci de eleştirerek, “Hukuk neden sadece muhaliflere uygulanıyor?” diye sordu.

“TUTUKSUZ YARGILAMA ESAS OLMALIDIR”

Karaman, hem Ümit Özdağ hem de Ekrem İmamoğlu’nun kaçma şüphesi olmadığını ve bu nedenle tutuksuz yargılanmaları gerektiğini belirtti. “Sokakların sesine kulak verin, insanları anlamaya çalışın” diyerek yetkililere seslenen Karaman, gençlerin geleceğe dair umutlarının tüketilmemesi gerektiğini söyledi.

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!”

Zafer Partisi Rize İl Başkanı, sözlerini Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vecizesiyle devam etti: “İnsanı yaşatın ki devlet yaşasın. Ne Mutlu Türküm Diyene...!” Karaman, sözlerinin devamında, Türkiye’nin ancak hukukla, adaletle ve insan onuruna saygıyla ayakta kalabileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Adalet terazisinin bozulduğu bir ülkede huzurdan, barıştan ve toplumsal güvenlikten söz edilemez. Hakkında iddianame hazırlanmadan aylarca özgürlüğünden mahrum bırakılan bir siyasetçi, sadece kendisine değil, aynı zamanda toplumun vicdanına da pranga vurulmuş olur. Bizler Zafer Partisi olarak bu hukuksuzluğa sessiz kalmayacağız. Mücadelemiz sadece bir lidere değil, bu ülkede adalet isteyen herkes içindir.
Gençlerimizin gözündeki umut sönmesin, anneler evlatlarından, insanlar sevdiklerinden koparılmasın diye bu çağrıyı yapıyoruz. Hukuk, bir silah değil; bir sığınak olmalıdır. Devleti yaşatmanın yolu, insanı yaşatmaktan geçer. Bu yüzden bugün adalet için, insan onuru için ve demokrasinin geleceği için herkesin üzerine düşeni yapması gerekir. Çünkü bu mücadele sadece bizim değil, vatanını seven herkesin ortak sorumluluğudur.”