“Bugün vatandaşın cebindeki para, raflardaki fiyatlara yetişemiyor. Her gün artan gıda, kira ve enerji giderleri, asgari ücretlinin nefesini kesiyor. Bu şartlarda asgari ücretin belirlenmesi, iktidarın siyasi tercihine değil, milletin mutfağındaki yangına göre yapılmalıdır.”
Kolikısa, Genel Başkan Mahmut Arıkan’ın “Asgari ücret AK Parti’nin değil, milletin ihtiyacına göre belirlenmelidir” sözlerine atıf yaparak, bu yaklaşımın hem ekonomik hem de ahlaki bir zorunluluk olduğunu vurguladı.

“Emekçinin Sesi Duyulmazsa, Ekonomi Susar”

Kolikısa, çalışan kesimin yıllardır süregelen sessizliğinin artık toplumsal huzuru tehdit ettiğine dikkat çekti:
“Bugün Türkiye’nin en büyük meselesi enflasyon değil, adaletsiz bölüşümdür. Bir yanda servet büyürken, diğer yanda emekçinin sofrası küçülüyor. Eğer bu ses duyulmazsa, ekonominin çarkları dönmez. Çünkü üretimi ayakta tutan, emeğin alın teridir.”
Asgari ücretin yalnızca geçimi değil, toplumun moral dengesini de belirlediğini kaydeden Kolikısa, “Bu mesele bir maaş değil, bir vicdan testidir” dedi.

“33 Bin Lira Altındaki Her Teklif, Halkın Gerçeğini Görmezden Gelmektir”

Saadet Partisi’nin adalet temelli ekonomi anlayışını vurgulayan Kolikısa, belirlenmesi gereken asgari ücret seviyesine ilişkin de net konuştu:
“Bugün 33 bin liranın altında belirlenecek her ücret, milletin gerçeğini inkâr etmektir. Enflasyonun geldiği noktada bu tutar bir lüks değil, zorunluluktur. İktidar, rakamlarla oynamayı bırakmalı; sofrasında et göremeyen, çocuğuna süt alamayan ailelerin sesine kulak vermelidir.”

“Saadet Partisi, Adaletin ve Emeğin Yanında Durmaya Devam Edecek”

Kolikısa, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Saadet Partisi, siyaseti bir çıkar aracı değil, hakkı teslim etme mücadelesi olarak görmektedir. Bizim için ekonomi, insana hizmet eden bir araçtır. Ne rant ekonomisine boyun eğeriz ne de emeği görmezden gelen bir düzene sessiz kalırız. Adalet olmadan büyüme, emek olmadan kalkınma olmaz. Türkiye ancak hakkaniyetle yükselebilir.”