Ekincioğlu, toplumsal güvenin zedelendiği bir dönemde, Saadet Partisi’nin siyaseti yeniden değer temelli bir anlayışa taşımak için kararlılıkla çalıştığını belirtti:

“Güvenin tükendiği yerde, umut yeşermez. Bugün halk, adalet istiyor, şeffaflık istiyor, dürüstlük istiyor. Biz bu talepleri siyasetimizin merkezine koyuyoruz. Çünkü biz biliyoruz; dürüstlüğün kaybedildiği bir yönetim, eninde sonunda kendi temelleriyle yüzleşir.”

Ekonomi, Yalnızca Bütçe Değil, Vicdan Meselesidir

Tamer Ekincioğlu, ekonomideki sorunların teknik göstergelerden çok ahlaki ve yapısal temelli olduğunu ifade ederek,
“Bir ülkede milyonlarca insan emek verirken geçinemiyorsa, sorun sadece enflasyon değildir. Sorun, adil bölüşümün ortadan kalkmasıdır. Bizim hedefimiz, üretimi destekleyen, alın terine değer veren, refahı tabana yayan bir ekonomik modeldir.” dedi.
Ekincioğlu, israf ve savurganlığın devlet kaynaklarını tükettiğini belirterek, “Kamu yönetiminde adalet kadar tasarruf da ahlaki bir sorumluluktur. İsraf, yoksulluğun gizli sebebidir. Bizim anlayışımızda, bir kuruşun dahi hesabı millete verilir.” ifadelerini kullandı.

Siyaset, Hakikati Savunma Cesaretidir

Ekincioğlu, siyasetin özüne dönmesi gerektiğini vurgulayarak, “Siyaset, koltuk kazanma değil, doğrulukta sebat etme işidir. Biz, şahıslara değil ilkelere bağlı bir duruşu temsil ediyoruz. Hakikati savunmak pahalı bir iştir ama Saadet Partisi bu bedeli ödemekten kaçınmaz.” dedi.

Konuşmasının sonunda umut mesajı veren Tamer Ekincioğlu, “Biz karanlığı konuşmak için değil, ışığı hatırlatmak için varız. Türkiye, ahlakla, liyakatle ve adaletle yeniden yükselecektir. Saadet Partisi, bu yeniden doğuşun fikrî ve vicdanî öncüsüdür.” ifadelerini kullandı.