Kaya, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“30 Ağustos, milletimizin yokluk içinde umudu büyüttüğü, yorgunluk içinde cesareti ayağa kaldırdığı gündür. Bu tarih, tarihin akışını değiştiren bir dirilişin sembolüdür. Zaferin büyüklüğü, yalnızca askeri alanda değil, aynı zamanda milletimizin özgüveninde ve yeniden doğuşunda gizlidir.”

“Ordumuz, Sadece Savaşan Bir Güç Değil; Değer Taşıyıcısıdır”

İsmail Kaya, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rolünü farklı bir boyutuyla ele alarak şunları söyledi:
“Ordumuz, yalnızca cephede silah taşıyan bir güç değil; milletimizin değerlerini, inancını ve onurunu geleceğe taşıyan bir kurumdur. 30 Ağustos’u anlamak, Mehmetçiğin yalnızca mücadelesini değil, aynı zamanda milletimizin ortak vicdanını görmek demektir.”

“Zafer, Geleceğe Dair Sorumluluk Yükler”

Kaya, 30 Ağustos’un yalnızca geçmişi hatırlatmadığını, bugünün yöneticilerine, gençlerine ve toplumun tüm kesimlerine sorumluluk yüklediğini ifade etti:
“Bu zafer, bizlere güçlü bir ülke bırakmanın yanında; adalet, eşitlik ve toplumsal barışı da yaşatmamız gerektiğini hatırlatıyor. 30 Ağustos’un gerçek mesajı, yalnızca bir günü kutlamak değil; her gün aynı kararlılıkla geleceğe yürümektir.”

“Çanakkale’den 30 Ağustos’a Uzanan Ruh”

Açıklamasını Çanakkale’ye atıfta bulunarak sonlandıran Kaya, şunları kaydetti:
“Bu topraklar, Çanakkale’de olduğu gibi 30 Ağustos’ta da aynı iradeyi göstermiştir. Şehitlerimizin emaneti, yalnızca bir vatan değil; aynı zamanda onurlu bir gelecek tasavvurudur. Bu bilinçle tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü’nü kutluyorum.”