“İMAR PLANI KAOSU HALKA GÜVENSİZLİK YAŞATIYOR”

Kılınç, depremin ardından Gölbaşı merkezindeki imar süreçlerinin yönetilemediğini belirterek şu sözleri söyledi:

“Depremden sonra Gölbaşı merkez çarşısı yaklaşık iki yıl boyunca imara kapalı kaldı. Üniversitelerden hocaların oluşturduğu bilim kurulu çalıştı ve fay hattı dışında kalan bölgeler yeniden düzenlenerek birkaç ay önce düşük yoğunluk ve kat sayısıyla imara açıldı. Ancak önceden rezerv alan ilan edilen bölgelerin bir kısmı ihale edilip sonra iptal edildi. Bu karmaşa, merkezdeki yapılaşmayı kenar mahallelere itti ve şehir dokusunu bozdu.”

“KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA HUKUKA AYKIRI”

Kılınç, özellikle merkezdeki mülk sahiplerinin hiçbir bedel ödenmeden mağdur edildiğini vurguladı:

“Kırmızı alan olarak belirlenen yaklaşık 1360 bağımsız bölümün tapuları herhangi bir kamulaştırma yapılmadan pasif hale getirildi. İnsanlar yıllarca çalışarak edindikleri mülklerine bir gece ellerinden alınmış gibi uyandı. Bunun yerine ya kamulaştırma yapılmalı ya da adil bir bedel ödenmeliydi. Hukukun ve devlet geleneğinin gereği budur. Vatandaşın rızası alınmadan yapılan bu uygulama halkta büyük huzursuzluk yarattı.”

“ESNAF İKİ BUÇUK YILDIR KONTEYNERDE, GÖÇ TEHLİKESİ BÜYÜYOR”

Kılınç, esnafın hâlâ kalıcı dükkânlara kavuşamamasının ilçeyi ekonomik olarak zora soktuğunu dile getirdi:

“Gölbaşı’nda bini aşkın esnaf var ve büyük bir kısmı hâlâ konteynerlerde hizmet veriyor. İki buçuk yıl geçti ama kalıcı çarşı ve iş yerleri yapılmadı. Eğer Turan Özdemir Caddesi ve merkez çarşı yeniden düzenlenip esnafa iş yeri tahsis edilmezse Gölbaşı büyük bir göç verebilir. İnsanlar işlerini sürdüremedikleri için başka şehirlere taşınmak zorunda kalabilir.”

“ACİL OLARAK ŞEFFAF VE ADİL BİR İMAR PLANINA İHTİYAÇ VAR”

Kılınç, merkezi hükümete çağrıda bulunarak şu sözleri ekledi:

“Deprem sonrası imar süreci keyfi kararlarla yürütülmemeli. Vatandaşın mülkiyet hakkı korunmalı, adil kamulaştırma yapılmalı ve esnaf bir an önce kalıcı iş yerlerine kavuşturulmalı. Gölbaşı’nı kaderine terk eden bu yaklaşım, ilçeyi ekonomik ve sosyal açıdan çöküşe sürüklüyor.”