“GERÇEĞE AYKIRI BEYAN ÜZERİNE HUKUK İNŞA EDİLEMEZ”

Milletvekili Bülbül, daha önce “gerçeğe aykırı” olduğuna karar verilen Adem Soytekin’in ifadelerine yeniden başvurulmasını eleştirerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Adem Soytekin’in iftira beyanı gerçeğe aykırı bulunduğu için savcılık yeniden tutuklama kararı vermedi. Şimdi bu gerçeğe aykırı beyanlarla iddianamedeki suçlamalara temel üretmeye çalışmak hukuka sığar mı?”

“KURULTAY KONUŞMALARINI SUÇ UNSURU SAYMAK AKIL TUTULMASIDIR”

Bülbül, iddianamenin içerdiği maddelerin hukuki ciddiyetten uzak olduğuna dikkat çekerek, kurultay konuşmaları ve pankart içeriklerinin suç unsuru gibi gösterilmesini “akıl tutulması” şeklinde nitelendirdi.
“Kurultay konuşmalarının ve kurultay salonundaki pankartların bir suç ögesi gibi iddianameye yazılması, hukuki değil, siyasal bir bakışın ürünüdür” ifadelerini kullandı.

“DÜŞMAN HUKUKU PRATİĞİ VE ÇARESİZLİĞİN BELGESİ”

Bülbül, özellikle “Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz” sözlerinin bir örgüt propagandası gibi iddianameye yazılmasını sert ifadelerle eleştirdi:
“CHP’nin demokratik seçim yarışlarını kriminalize etmeye çalışarak bu sözleri suçmuş gibi göstermek, düşman hukuku pratiğinin ve iktidarın çaresizliğinin bir tezahürüdür.”

Milletvekili Süleyman Bülbül, hukukun siyasete alet edilmesine izin vermeyeceklerini, gerçeğin ve adaletin er ya da geç kazanacağını vurguladı.