“2 Temmuz 1993’te, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bir araya gelen aydınlarımız, ozanlarımız ve sanatçılarımız; düşüncelerinden, inançlarından, ürettiklerinden dolayı hunharca yakılarak katledildi. Bu olay, Türkiye’nin vicdanında silinmeyen bir iz, kapanmayan bir yara bıraktı.”

“Madımak’ta yakılan sadece bir otel değil; ortak yaşam umuduydu. Hoşgörünün, barışın, kardeşliğin üzerine düşen ağır bir gölgeydi. Bugün hâlâ adaletin tam olarak sağlanmadığı bu katliam, insanlığa karşı işlenmiş açık bir suçtur. Sessizlik bu suça ortak olmaktır.”

“Düşüncelerinden dolayı öldürülen insanlarımızı unutmadık, unutturmayacağız. Onların bize bıraktığı şiirleri, türküleri, kitapları ve dirençlerini yaşatacağız. Geleceği; eşitlik, adalet ve kardeşlik üzerine kurmak için onların mücadelesine sahip çıkacağız.”

“Bu ülkenin hiçbir ferdinin bir daha böyle bir karanlıkla karşılaşmaması için; ayrımcılığa karşı durmaya, laikliği, demokrasiyi ve insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. Çünkü acılarımız ortaksa, sorumluluğumuz da ortaktır.”

“Bu duygularla, Madımak’ta yitirdiğimiz tüm canlarımızı saygı, rahmet ve özlemle anıyor; onların adalet arayışının takipçisi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyorum.”