“ZAMANLAMA MANİDAR, TOPLUMSAL BARIŞA KASTEDİLİYOR”

Ali Karakurt açıklamasında şu sözlere yer verdi:

“Toplumun sinir uçlarıyla oynayan bu yayın, yalnızca bir karikatür olarak değerlendirilmemelidir. Zamanlaması, içeriği ve hedefi dikkate alındığında bu girişimin, Türkiye’de yeniden toplumsal barışa mayın döşemek isteyen kirli ellerin işi olduğu anlaşılmaktadır. Daha önce de defalarca sahnelenen bu senaryo, bugün bir kez daha önümüzde duruyor.”

“GERGİNLİĞE DEĞİL, SAĞDUYUYA İHTİYACIMIZ VAR”

Karakurt, halkı provokasyonlara kapılmaktan uzak durmaya çağırarak şunları kaydetti:

“Bu oyuna gelmeyeceğiz. Sessiz kalmayacağız ama tepkimizi sağduyulu, demokratik ve hukuki zeminlerde dile getireceğiz. Gerginliği değil, ortak aklı ve kardeşliği büyüteceğiz. Toplumun her kesimini ölçülü olmaya ve toplumsal huzuru korumaya davet ediyorum.”

“KUTSALLARA SALDIRI, FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL; NEFRET SUÇUDUR”

Kutsal değerlere yapılan saldırının fikir özgürlüğü kisvesi altında gizlenemeyeceğini ifade eden Karakurt, şunları söyledi:

“Bir inanç grubunun kutsalına yapılan bu tür saldırılar, düşünce özgürlüğü değil, açık bir nefret suçudur. Bu saldırılar yalnızca Müslümanlara değil, toplumsal barışa ve birlikte yaşama kültürümüze yöneliktir. Herkes düşüncesini ifade edebilir; ancak bu ifade, başkasının kutsalına saldırı hâline dönüşmemelidir.”

“KUR’AN BİZLERE SABRI VE İTİDALI EMREDER”

Genel Başkan Karakurt, Kur’an’dan iki ayet aktararak inananların bu tür durumlarda nasıl davranması gerektiğini şöyle hatırlattı:

“Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden birçok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve takvâ gösterirseniz, muhakkak ki bu, (yapılacak) işlerin en değerlisidir.”
(Âl-i İmrân, 186)

“Allah’tan başkasına tapanlara (ve putlarına) sövmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allah’a söverler. Böylece biz her ümmete kendi işlerini câzip gösterdik. Sonunda dönüşleri Rablerinedir. Artık O, ne yaptıklarını kendilerine bildirecektir.”
(En’âm, 108)

“AYETLERİN REHBERLİĞİNDE BARIŞA VE SELAMA DAVET EDİYORUZ”

Karakurt açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“İnanca samimiyetle bağlı insanlar, Allah’ın Kur’an’da bildirdiği üzere, inanmayanlar tarafından zaman zaman hakaretlere uğrayacaktır. Bu durumda Kur’an’ın bize gösterdiği yol; kin ve nefret değil, sabır ve barış çağrısıdır. Bugün bize düşen, kışkırtmalara kapılmadan Türkiye’nin birliğini korumak ve toplumumuzu barışa, sağduyuya davet etmektir.”

“Rahmân’ın kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attığında, ‘selâm’ derler geçerler.”
(Furkân Suresi, 63)